ARALIK2020 Dr. Zeki Hozer
ABD'de hortlayan ırkçılık
ABD'de hortlayan ırkçılık Pandemi, Amerikan toplumunu şoka sokmuşken, Atlanta ve Minneopolis’te yaşanılan George Floyd ve Rayshadr Brooks cinayetleri, hep üstü örtülmeye çalışılan ülkenin kuruluşundaki patolojik genleri derinliklerinden yeniden gün yüzüne çıkarttı! Gerçi sağduyulu birçok Amerikalı, Klu Klux Klan isimli ve siyahi karşıtı bir ırkçı yapı olarak 24 Aralık 1865’lerde kurulan,1950 ve 60’lara kadar sayısız şiddet ve teröre başvuran bir örgütün, toplumlarında varlığını çoğu zaman ruhen de olsa hissettiklerini itiraf etmekten çekinmeyecektir! Amerika spektrumunun bir tarafında demokrasi, refah ve Amerikan rüyası varken diğer tarafında W.A.S.P (White Anglo Saxon Protestant), Beyaz, Anglosaxon, Protestan Amerikalı kimliğinin varolduğunu kim inkar edebilir ki! Minneapolis, ABD’nin Ortabatı Eyaletlerinden Minnesota’nın bir şehri. Nüfusu 500 bin kadar.Beyazlar nüfusun %64’ünü, siyahiler de %20’sini oluşturuyor. Kentin canlı bir kültür ve endüstriel ortamı var. ABD’de siyahi sayısı sanıldığının aksine fazla değildir: 36,7 milyon. Asya kökenliler ise 11,5 milyondur. Siyahi nüfusun 20 milyonunun lise ya da yüksekokul mezunu olduğunu belirtmekte fayda var. 2050 yılı için yapılan projeksiyonlarda, ABD’de toplam nüfusun 420 milyonu bulacağı, bu sayının 302 milyonunun beyaz, 60 milyonunun siyahilerden oluşacağı ön görülmektedir. Alışveriş esnasında 20 dolarlık bir paranın sahte olması ihbarı ile yapılan bir soruşturma kapsamında polis şiddeti ile ölen Floyd’un ataları, Avrupa’nın Afrika’daki sömürgelerinden zorla gemilere doldurularak getirilen kölelerden.Yüzyıllarca, insanlık dışı muameleye maruz bırakılarak, geniş Amerikan topraklarında en ağır işlerde çalıştırılarak ticari mal olarak alınıp satılan bu insanlar, dünyanın ticari, ekonomik ve sosyal evrilmesiyle de doğru orantılı olarak, ırkçılığın tarihe gömülmesini beklerken, maalesef yeni ırkçılık cinayetlerini, bulutların üzerinden izlemenin acısını yaşamaktalar. Kölelik ABD’de zorlukla aşılabildi: Harvard’da doktorasını alan ilk siyahi olan William E.B. Dubois’in hikayesi, Rodney King’e yönelik polis şiddetinin siyahiler arasında yol açtığı infial sonrası yapılması sağlanılan değişiklikler, Rosa Parks’ın halk otobüsünde uğradığı ırkçı tutum karşısındaki direnişi ve ‘I had a dream!’ söylemiyle ölümsüzleşen Martin Luther King hareketi, ilk akla gelen toplumsal olaylar olsa da köleliğin kaldırılması Lincoln gibi gerçek devlet adamlarının tasarrufu ile olmuştur. Amerikan iç savaşında 620 bin Amerikalı hayatını kaybetmişti ama zaferle çıkan Lincoln, 1863 yılında köleliği tarihe gömen yasayı imzaladı. Ancak, yaptığı yasanın ruhu tam anlamıyla 100 yıl sonra bile hayata geçemeyecekti. Yasal olarak eşitlik söz konusu idi, icraatte ise eşitlik hep sözde kalmış, siyahiler, beyazlara oranla her zaman ikinci sınıf olarak toplumda var olmuşlardır. Öyle ki, 1950 ve 1960’lı yıllar bile sivil haklar için mücadelenin yapıldığı zamanlardır. 28 Ağustos 1963'te, Amerikalı siyahiler, onların sembol ismi ve sivil haklar savunucusu Martin Luther King öncülüğünde, Washington Anıtı’na 250 bin kişinin katıldığı bir yürüyüş düzenleyerek ABD’de sivil haklarla ilgili bazı olumlu gelişmelerin yaşanmasına ve 1964-1965 yıllarında siyahilerin diğer Amerikalılarla eşit olduğunu öngören Sivil ve Siyasi Haklar Yasa Tasarısının kabul edilmesini sağlamışlardı. 2005 yılında Condelezza Rice’in dış işleri bakanı olarak atanması ve 2008 seçimlerinde Obama’nın Başkanlık zaferi ile birlikte 2009 yılı şubat ayında ABD tarihinde ilk defa bir başsavcının siyahiler arasından seçilmesi, siyahilerin ABD siyasi tarihindeki mücadelelerinin köşe taşları olarak hafızalardaki yerini almıştır. Bu arada, ünlü hacker grubu Anonymous da ABD’ye savaş açtı ve başta Minneapolis Polis Teşkilatı ve Belediyesi olmak üzere birçok siteyi çökertti. Londra ve Berlin’de kitleler destek amacı ile gösteri yapıyorlar. Ancak, ne yazık ki Amerika'da ölümler artıyor ve mağazaların yağmalanması ile ortaya çıkan toplumsal olayların vehameti üzülerek izleniyor. Gerek 1991 yılındaki Rodnay King olayı, gerek bu hafta yaşanan George Floyd cinayeti ABD’nin yapısal ırkçılık sosyolojisinin bir tezahürüdür. Yaşanan siyahilere yönelik polis şiddeti ve diğer olayların, özünde onların günümüz Amerika’sında yaşadıkları işsizlik sorunu ve genel olarak ekonomik problemlerden kaynaklandığını unutmamak gerekiyor. 2020’lerin Amerika’sının genel hukuki ve ekonomik sorunları içinde, siyahilere yönelik pozitif ayrımcılık politikalarının, sosyolojik çözümün sağlanmasında önemli psikolojik etkileri olacağı gerçektir. Yasal düzenlemeler bağlamında elde edilebilecek hakların çoğu kazanılmış görünüyorsa da siyahilerin bir parçası oldukları ABD toplumuna entegrasyonunun sağlanması konusunda, inovatif politikalar izlenmesi ve beyazların siyahilerle eşit koşullarda yaşamaya ikna edilmesinin yumuşak geçişinin ekosistemini oluşturacak moral kurumların kurgulanması zorunluluktur. Umarım, 2020 yılı, SARS ve Kovid ile birlikte ırkçılık virüsünün de yok olacağı bir yıl olarak insanlık tarihine geçer!